
PANDEMİ SÜRPRİZİ: KAR MASKESİNİN GERİ DÖNÜŞÜ
DENİZ AKKAYA
Son bir senede takmadığımız maske kalmadı. Hal böyle olunca da, kar maskesi beklenmedik bir geri dönüş yaptı.
Kar maskelerinin soğuk havalarda sağladığı ısının yanında, ağız ve burun bölgelerini de kapattığı için pandemi döneminde de oldukça pratik bir seçenek. Bu senenin tığ işi trendi sayesinde kar maskeleri bildiğimiz formunun dışına çıkıp, daha estetik formlarda karşımıza çıkmaya başladı.
Ancak, yine de örme bir kar maskesinin, havadaki virüslerden cerrahi veya bez maskelerden daha az koruduğunu ve cerrahi maske takmanın en sağlıklı seçenek olduğunu söylemek gerekir.
Bu trend, Beyoncé’nin Ivy Park’ından Celine podyumuna kadar birçok markanın koleksiyonlarında yerini aldı. Ivy Park kampanyasında kar maskesi, lüks bir dış giyim parçası olarak yerini aldı. Elmaslarla süslenmiş maske Beyoncé’nin kafasında, post-Covid fantezi dünyasından ışınlanmış bir parça gibi gözüküyor. Dahası, Celine, Raf Simons ve Greater Goods gibi moda markaları kar maskelerini daha pratik ve çekici bir halde görmemizi sağladı.


Her zaman savaşla ilişkilendirilen bir parça olan kar maskeleri, Başlangıçta Kırım Savaşı sırasında İngiliz askerlerini günümüz modern Ukrayna’sının sert hava koşullarından korumak için üretildi. Parçanın popülerleşmesinin bir diğer nedeni ise, cinsiyet normlarının yeni jenerasyon sayesinde daha akışkan hale gelmesi!



Kar maskeleri aynı zamanda anarşiyi simgeliyor ve ırksal bir alt metne de sahip. Nike, 2018’deki kampanyasında kar maskesi kullanmış ancak, siyahi gençleri çete kültürü ögeleriyle klişeleştirmesi suçlamalarıyla karşılaşmıştı. Ardından ürün geri çekilmiş ve Nike, ürünün aslında büyük Nike Training koleksiyonunun bir parçası olduğunu ve dünyada farklı marketler için üretildiğini açıklamıştı. Marine Serre de bu ırksal alt metini istismar etmekle suçlanan tasarımcılar arasında.


Aynı kapüşonlu sweatshirtler gibi, kar maskeleri de insanda, koruma gizem ve tehdit duygularını uyandırıyor.Kar maskelerinin günlük kullanımının normalleştirilmesi, günümüz insanlığını da çok iyi tanımlıyor: birbirinden kopuk ve gizlenmiş.