GÜZELLİK SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ SUSUZ MU?
DENİZ AKKAYA
Banyo dolabınızdaki herhangi bir cilt bakımı veya kişisel bakım ürününün içerik listesini kontrol ederseniz, ‘aqua’nın üst sıralarda listelendiğini görürsünüz. İnanılmaz moral bozucu istatistiklere göre, batı dünyasındaki ortalama kişi şu anda günde 140 litre su tüketiyor!
Daha sürdürülebilir bir şekilde yaşama baskısı bunaltıcı olabilir, ancak dünya nüfusunun üçte ikisinin 2025 yılına kadar su kıtlığı ile karşı karşıya kalacağını düşündüğümüzde, bu görmezden gelebileceğiniz bir şey değil. Bireyler olarak, kendi kullanımımızı azaltmak için yapabileceğimiz küçük şeyleri düşünmenin zamanı geldi. Tüketiciler olarak değişime katkıda bulunma gücümüz var, ancak markaların tüketim oranlarını da ele almaları gerekiyor. Tarımdan sonra, en fazla suyu tüketen güzellik endüstrisidir – ve onun bitmek bilmeyen üretimidir.
Büyüyen bir trend olan susuz güzellik, susuz ürünleri güzellik rutininize dahil etmek anlamına gelir. Kişisel bakımda su tüketimini azaltma çabası, iklim değişikliğinin zararlı etkilerinin çok net bir şekilde kendini göstermesiyle son yıllarda nihayet gerekli ilgiyi görmeye başladı.
Peki susuz güzellik tam olarak ne anlama geliyor?
Geleneksel olarak, susuz güzellik, su içermeyen ürünleri ifade eder. Kore kökenli bu uygulama, doğayı koruma önceliğinden ziyade cilde olan faydasından dolayı doğmuştur. Hindistan cevizi, jojoba ve argan gibi şifalı yağlar genellikle dolgu maddesi olarak kullanılan şeyleri çıkardığınızda saçınızı ve cildinizi daha etkili bir şekilde tedavi edebilir. Ayrıca, genellikle daha konsantre ve daha güçlü oldukları için, ürünleri çok kullanmanız gerekmez, böylece çok daha uzun süreli kullanıma sahip olursunuz.
Kişisel faydaların yanı sıra, ‘su ayak izimiz’ bilmeye değer bir sürdürülebilirlik kelimesi haline geldi. Water Footprint Network’e göre su ayak izi, “kullandığımız mal ve hizmetlerin her birini üretmek için kullanılan su miktarını ölçer” bir terim.
Su ayak izimize dikkat etmenin yanında, her susuz ürünün sürdürülebilir veya .çevreci olduğu varsayımında da bulunmamalıyız. Bir ürünün H2O olmadan formüle edilmiş olması sürdürülebilir olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle sepetinize bir şey eklemeden önce, ilgilendiğiniz marka hakkında araştırma yapmak en iyisidir — bileşenlerini nasıl elde ettiği, nereden temin edildiği, ne tür koruyucular ve ambalajlar kullandıkları vb….
