
BÖLÜM 1: HONG KONG PROTESTOLARI
DENİZ AKKAYA
Kova’nın 2.300 yıllık hükmü henüz yeni başladı, ancak her geçen gün insanlık yeni bir yola çıkmaya hazır olduğunu gösteriyor.
Astrolojik olarak konuşursak, sosyal, politik ve ekonomik yapılarımızın parçalanması, büyük bir kozmik olayın kaçınılmaz etkileri olarak görülüyor. Hong Kong’un 2019 yazında başlayan protestoları, bağımsızlık mücadeleleriyle dolu uzun tarihinin en sonuncusu oldu.

Hong Kong Adası ve Kowloon Yarımadası, önce 1842 ardından 1860’da Britanya’ya devredilmişti. Kowloon’un geri kalanı, Yeni Bölgeler ve çevredeki 235 ada, 1898’de ise Qing İmparatorluğu’ndan 99 yıllığına yine İngiltere’ye kiralanmıştı. 1997’de, bu 99 yılın sonunda Hong Kong, siyasi ve kültürel ögeleri İngiltere ve Çin arasında bölünmüş özerk bir bölge haline geldi. Vatandaşlar, Tek Ülke: İki Sistem politikası altında; Çin’deki vatandaşlara kıyasla daha fazla özgürlük, demokrasi ve ticarete sahip bir şekilde yaşıyordu. Politika 2047’de sona erdiğinde, Hong Kong tamamen Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) yetkisi altına girecek.

2019 Haziran ayında başlayan protestoların ilk aşamada tek bir amacı vardı: hükümetin, kaçakların Çin’e iade edilmesine izin verecek tartışmalı bir tasarıyı geri çekmesi. Protestocular, Pekin’in tasarıyı Çin’in katı hukuk sistemi altında siyasi nedenlerle insanları yargılamak için kullanabileceğinden endişeliydi. Otoriter merkezi hükümet tarafından sıkı bir şekilde yönetilen Çin’deki diğer şehirlerin aksine, Hong Kong kendi yasal ve politik sistemlerine sahip yarı özerk bir şehirdir. Dolayısıyla protestocular, tasarının Çin’in bu nadir özgürlüklere tecavüz etmesine izin vereceğinden korkuyordu Hong Kong, altı aydan fazla bir süredir demokrasi yanlısı, hükümet karşıtı protestolarla sarsıldı ve ülke genelinde şiddet ve öfke arttı. Kitlesel yürüyüşler olarak başlayan barışçıl protestolar, modern zamanlarda şehrin gördüğü en büyük siyasi krize dönüştü. Çin hükümetinin orantısız güç kullanması, barışçıl protestoları şiddetli çatışmalara dönüştürdü ve protestocular beş ana talebe sahip işgalciler haline geldi:
i.İade yasasını tamamen geri çekin.
ii.Polis şiddetini araştırmak için bağımsız bir soruşturma başlatın.
iii.Protestoların ilk başladığı zamanları “isyan” olarak nitelendirmeyi geri çekin.
iv.Protestolarda tutuklananları serbest bırakın.
v.Hong Kong’da genel oy kullanma hakkı uygulayın.


Hong Kong’un liderini, merkezi otorite ve Pekin yanlısı seçmenlerin hakim olduğu küçük bir seçim komitesi belirliyor. Yani bu talepler, Hong Kong’un sahip olmadığı, tam demokrasi için uzun süredir devam eden bir çağrıyı yansıtıyor. Hong Kong lideri Carrie Lam, tasarıyı geri çekerek ilk talebi kabul etti. Ancak bu, protestocuların aylardır orantısız güç sonucu kaybettikleri arkadaşlarını unutturmaya yetmedi ve Lam, protestoları durdurmak için çok geç kalmış oldu.

Var olan düzeni yıkıp, gezegendeki tüm varlıklara hizmet edecek yeni bir sistemi müjdeleyen Kova çağının ilk ayak sesini, 2019 haziran ayında Hong Kong protestolarıyla duyduk. Aslında ilk olarak Hong Kong, 2014’de Şemsiye Devrimi ile başlamıştı Çin hükümetine baş kaldırmaya. Şimdi ise Tayland, Şemsiye Devrimi’nden ilham alarak kendi hükümetine dur demeye çalışıyor. 21 Aralık’taki Büyük Kavuşum’a yaklaştıkça, bakalım Kova çağı bize daha kimlerin sesini duyuracak? Bölüm 2 için takipte kalın.
Kapak fotoğrafı: Reuters